Tarım sektörüne sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunma vizyonu doğrultusunda yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ile sektöründe öncü rol üstlenen Hektaş, yerli ve milli tohum geliştirme çalışmalarını Hektaş Tohum markası ile sürdürecek.
Hektaş’ın tarımda bir vizyon ve misyon hareketi olduğunu belirten OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “Hektaş, ülkemizin geleceğine yön veren stratejik sektörlerde sorumluluk üstlenen OYAK’ın bilinç ve farkındalığının çok iyi bir örneğidir. Gıda güvenliği ve gıda egemenliği açısından son derece kritik bir konu olan tohum ıslah çalışmalarında başarılı sonuçlar alan Hektaş, önce bölgesel sonra global bir tohum markası olma yolunda ilerliyor” dedi.
OYAK Kimya Tarım şirketlerinden, Türkiye’de tarım sektörünün öncüsü Hektaş, tohum alanında yeni bir adım atıyor. Son yıllarda Ar-Ge yatırımlarıyla öne çıkan Hektaş, yerli tohum çalışmalarıyla ülke tarımına destek oluyor. Son dört yılda tarla ve sebze grubunda toplam 25 tohum çeşidinin tescilini alan Hektaş, Areo Tohumculuk adıyla sürdürdüğü faaliyetlerine artık Hektaş Tohum olarak devam edecek.
Bursa Orhangazi’deki F.A.R.M. tesisinde düzenlenen basın toplantısında Hektaş’ın faaliyetleri ve Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi veren Hektaş Genel Müdürü Enis Emre Terzi, “Nüfus artışı, mevsimsel koşullar, iklim değişikliği ve tarımsal üretim alanlarının azalması dikkate alındığında, verimli tarım uygulamalarının değeri her geçen gün artıyor. Sürdürülebilir gıdanın temeli olan tohum, ülkeler için stratejik bir güç haline geldi. Bu doğrultuda tohum ıslah çalışmaları, ülkelerin gıdaya erişimi ve gıda güvenliği açısından kritik rol oynuyor. Türkiye’de sektörünün en fazla Ar-Ge yatırımı yapan şirketi olarak, tohum, bitki koruma ve bitki besleme alanlarında uzun yıllardır öncü ve yenilikçi çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.
2019 yılından beri Areo Tohumculuk adıyla sürdürdükleri tohum geliştirme faaliyetlerini artık Hektaş markası ile sürdüreceklerini aktaran Terzi, “68 yıllık köklü geçmişe sahip olan Hektaş’ın çiftçiler nezdinde marka bilinirliği yüzde 100, memnuniyet oranı ise son sekiz yıldır yüzde 90’ın üzerinde. Hektaş’a duyulan güvenin de gücüyle artık yolumuza Hektaş Tohum olarak devam edeceğiz. Bu adımın yurt içi ve yurt dışı pazarda bize büyük güç katacağına inanıyoruz” dedi.
2020-2024 yılları arasında domates, biber, patlıcan, hıyar, buğday ve pamuk olmak üzere tarla ve sebze grubunda yerli ve millî 25 tohum çeşidinin tescilini aldıklarını vurgulayan Terzi, şunları söyledi:
“Son yıllarda yürüttüğümüz yerli tohum çalışmalarıyla tarıma destek oluyoruz. Tohum ıslah çalışmalarımızda bitkilerin genetik özelliklerini iyileştirerek verimde artış sağlıyoruz. Önemli bir tehdit haline gelen iklim risklerine karşı dirençli tohumlar elde ediyoruz. Aynı zamanda hastalık ve zararlılara dirençli tohumlar geliştirerek mahsul kaybını azaltıyoruz. Islah edilen tohumlarla besin değeri yüksek ürünler elde ediyoruz. Tohum, ekonomik anlamda dönüşü geç olan ancak son derece kritik ve stratejik bir yatırım. Tüm bunlar güvenli gıdaya erişimde kritik önemde.” Tarımda küresel ölçekte tartışılan gündem başlıklarından ‘gıda egemenliği’ konusuna dikkat çeken Terzi, şöyle devam etti:
“Gıda egemenliği, bir ülkenin kendi tohumlarını üretme kapasitesine dayanır. Eğer bir ülke, tohumlarını dışa bağımlı olmadan üretebiliyorsa gıda egemenliği konusunda avantajlıdır. Bu nedenle tohum ıslahı, ülkelerin yerel tohum çeşitliliğini korumasına ve kendi tohumlarını geliştirmesine olanak tanır. Hektaş Tohum olarak önceliğimiz, ülkemizin tohumda bağımsızlığıdır. Tohum ıslah çalışmaları dışa bağımlılığı azaltır, tarım politikalarında bağımsızlığı destekler. Hektaş, tüm faaliyetlerini bu bilinç ve farkındalıkla sürdürüyor.”
Bu hafta Aydın’da gerçekleştirdikleri pamuk tarla gününde üreticilerin karşısına ilk kez Hektaş Tohum markası ile çıktıklarını anlatan Terzi, “Bu buluşmada, ‘Volkan’ ve ‘Selçuk Bey’ adını verdiğimiz yeni yerli pamuk tohumlarımızı hasat öncesi tarlada tanıttık. Yeni yerli tohumlarımız, yüksek verim potansiyelleri ve her türlü toprak yapısına, makineli hasada uygun olma özellikleriyle ön plana çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ile yürüttüğümüz çalışmalar sonrasında geliştirdiğimiz Volkan pamuğu, orta erkenci çeşit olması nedeniyle standart türlere göre daha erken hasat edilebiliyor. Bu sayede, pamuk üreticilerimiz daha erken ve daha yüksek fiyatlarla ürünlerini pazara sunma avantajına sahip olacaklar. Ayrıca, hasat sezonunda yaşanan yoğunluğu azaltan tohumlar, üreticilerimizin maliyetlerini de büyük ölçüde düşürecek” diye konuştu.
Tarım sektörünün sorunlarını en doğru şekilde tespit ederek, ihtiyaçlara yönelik yüksek kalite ürünler geliştirdiklerini ve piyasaya sunduklarını anlatan Terzi, sıvı bitki besleme ürünleri ile ilgili de bilgi verdi. Emre Terzi, “Hektaş’ın en önemli Ar-Ge yatırımlarından biri olan Ankara Yüksek Teknoloji Merkezimizde, dört marka altında 17 sıvı bitki besleme çözümümüzün lansmanını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik. Birim alandan en yüksek verimin alınmasına katkı sağlayacak bu ürünlerimiz, saha testlerinde çiftçilerimizden yoğun ilgi gördü. Sıvı bitki besleme ürünlerimizi, iç pazarın yanı sıra başta Türki Cumhuriyetler olmak üzere tüm dünyaya sunacağız” dedi.
Hektaş’ın çalışmalarıyla ilgili mesaj veren OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem şunları kaydetti:
“Dünyada ve Türkiye’de tarım sektörünün gündeminde ‘gıda güvenliği’ var. İklim değişikliği, nüfus artışı, göç, jeopolitik riskler, salgınlar ve afetlerin yanı sıra ekonomik dalgalanmalar da ülkelerin tarım politikalarını belirliyor. Gıda arz güvenliğini; gıda ticaretindeki korumacı eğilimler, gıda milliyetçiliği gibi yeni kavramlarla konuşuyoruz.
Tarımsal verimlilikte ve tarımsal üretimde dünyada ilk 10 ülke arasında olan Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri bu alanda verimli üretim ve sürdürülebilir arz güvenliğini sağlamaktır. İçinde bulunduğumuz değişim ve dönüşüm çağında, sürdürülebilir tarımsal üretim, ülkeler için hayati öneme sahip. Tarımda bir vizyon ve misyon hareketi olan Hektaş, ülkemizin geleceğine yön veren stratejik sektörlerde sorumluluk üstlenen OYAK’ın bilinç ve farkındalığının çok iyi bir örneğidir. Ar-Ge, yeni ürün geliştirme ve tarım teknolojileri alanında millî projeleriyle öne çıkan Hektaş, son sekiz yılda gerçekleştirdiği yatırımlarla tarımsal üretimde sürdürülebilir ve verimli büyümenin kurallarını baştan yazıyor. Tarımsal üretime teknolojiyi entegre eden yenilikçi uygulamalarıyla hem üreticinin hem tüketicinin yanında yer alıyor. Hektaş, global bir şirket olarak ‘Tarım 5.0’a öncülük ediyor.
Bitki besleme ve hayvan sağlığı alanlarındaki çalışmalarının yanı sıra besin zincirinin ilk halkası olan tohum konusundaki faaliyetleri ‘gıda güvenliği’ amacının doğrudan parçası. Gıda güvenliği ve gıda egemenliği açısından son derece kritik bir konu olan tohum ıslah çalışmalarında başarılı sonuçlar alan Hektaş, önce bölgesel sonra global bir tohum markası olma yolunda ilerliyor. Tarımda yaşanan zor döneme rağmen daha iyi, daha verimli, daha güvenli yarınlar için çalışan Hektaş, ülkemiz için değer üretiyor, teknoloji ve bilimle Türkiye tarımını geleceğe hazırlıyor.”
Açık alanda 370 dekar üzerindeki üretim parsellerinde 20 türde 182 çeşit ürün yetiştirilen tesiste;
• Sert ve yumuşak çekirdekli ağaçlar
(Şeftali, nektarin, zeytin, erik, kayısı, elma, armut, ayva, kiraz, nar, Trabzon hurması, incir),
• Sert kabuklu meyve ağaçları (Ceviz, badem)
• Tarla bitkileri (Buğday, ayçiçeği, mısır)
• Berry grupları (Blueberry, böğürtlen)
• Üzüm bağları (Sofralık, kurutmalık ve kokulu üzüm çeşitleri)
• Yazlık / kışlık sebzeler (Domates, biber, lahana, enginar, bezelye)
• Akıllı topraksız seralar (Domates, biber, hıyar ve tohum üretim çalışmaları) ile modern tarımın ilkeleri doğrultusunda sürdürülebilir ve yenilikçi anlayışla tarımsal üretim yapılıyor.
Üretilen türler genel olarak ülkemizde yetiştirilen, katma değeri yüksek ve ihracat potansiyeli bulunan bitkiler. Arazide akıllı tarım teknikleri ile kültürel işlemler (budama, terbiye, bitki koruma, bitki besleme) ve dijital teknolojiler kullanılıyor.
Hektaş F.A.R.M.’da kapalı topraksız tarım yöntemiyle; tüm yıl boyunca hava koşullarından etkilenmeyen, kimyasal ilaç kalıntısı içermeyen, ekolojik, yüksek kaliteli ve lezzetli ürünler üretiliyor. Topraksız seralarda çiçek tozlaşması doğal yöntemlerle polinatör Bombus arıları ile sağlanıyor.
Tamamen dijitalleşmiş süreçlerle tarımsal verimliliği artırmaya odaklanan merkezde ürün çeşitliliği dönemsel olarak değişiyor, bilindik çeşitlerinin yanı sıra binlerce farklı domates ve biber çeşitlerinin üretimi yapılıyor.